Annemin Orospuluğu Bölüm 2

(Öncelikle ilk bölümü okuyun, profilimden bulabilirsiniz.)

Bir daha annemle internet üstünden iletişim kurmak için epeyce beklemem gerekmişti. Bu arada işin aslını kapmak için biraz reelde takılmaya karar verdim. Bundan böyle elime imkan geçtiği takdirde annemin gece gezmelerini takip edecektim, bir de annemle konuşurken biraz daha ağır hatta rencide edici laflar kullanacaktım. Antalya Escort Annem birkaç gün geceyi evde geçirdiği için bu planlar havada kaldı, ki o arada da skype mesajlarıma cevap alamamıştım.

Yine de cumartesi gecesi(kamera olayı salıyı gecesiydi) annemin işe çıkması sürpriz olmadı. Bu sefer farklı bir kıyafet seçimi yapmıştı, üzerinde erguvan rengi bolca bir fırfırlı bluz(fırfır genelde bol kıyafetlerin paçalarındaki kumaş katlamalarına deniyor) ve dapdar ama bileklerinin bir avuç üstüne kadar giden, toz gri bir etek giymişti. Muhafazakarcaydı.

Portmantodan bu tarzı güzelce noktalayacak bir ayakkabı arıyordu, siyah renk sivri burunlu bir çifti kapının dışına çıkardı, giydi. Bir güzel süzdüm. Ten adına hiçbir şey görünmese dahi, kıyafetlerinin yapısıyla annemin eti budu belli olmuştu, olduğundan daha balıketli gözüküyordu. Daha az açılıp saçılarak daha çekici olmak da anca annem gibi doğuştan seksi kadınların kaderlerinde olan bir şeydi.

O an anneme takılmak istedim, “Ne bu curetkârlık! Yazı getirmişsin hani.” dedim. Cevap vermedi. Üstüne bir de “Utandın mı kız?” diye sorunca annemin bakışları epey rahatsız edici bir hale gelmişti. “Hadi iyi geceler Deniz, alakasız işlere de burnunu sokma.” diyerek kapıyı vurdu.

“Görürsün sen orospu. Bakalım hangi zengin gavat fantezi olsun diye giydirdi üstünü görelim.” diye geçirdim aklımdan.Escort Antalya   Apartman kapısının kapandığı duyuldu, bir kaç dakika sonra çıktım.

Bizim apartman bir çıkmaz sokağın dibindedir, anlayacağınız annemin kaybolacağı ters bir yol yoktu ve kısa sürede siluetine yetişmiştim. Tenha taraftan ana yollara geçtiğimizde rahat bir nefes aldım, yakalanma korkum epey azalmıştı. Annemi görüş alanımda tutmaya çalışırken aynı anda etraftaki erkeklerin tepkilerini de inceliyordum. Götü daracık eteğini öyle bir geriyordu ki, adım attıkça ya telli bir çamaşır giydiğini ya da hiç giymediğini anlayabiliyordunuz. Bunu benden başka bir kaç adam daha farketmişti.

Kısa süre sonra lüks mekanların olduğu bir caddeye saptı, bir pastanenin masasına geçti. Garsona bir şeyler söyledikten sonra bir sigara yakıp telefonuyla uğraşmaya başladı. Anladım ki bir buluşmaydı bu.

Ben de annemin sırtına bakan başka bir mekana geçtim. Meselenin aslı dakikalar sonra anlaşıldı. Annem bir an kayboldu, sonra başı siyah dantelli bir türbanla kapalı bir halde döndü. Türbanlı fantezisi olan bir adama böyle hizmet ediyormuş meğerki. Çok geçmeden masanın diğer sandalyesine geçti birisi. Ensesi kalın kodamanın biriydi. Bir kaç parça şey yediler, muhabbet ettiler. Muhabbetti anlayamıyordum tabi. Bu adam annemin müstakbel müşterisi miydi, yoksa benim müstakbel cici babam mıydı çok meraklanmaya başlamıştım.

Hesap ödendi, kalktılar. Adam annemin belini kollarıyla sardı, yürümeye başladılar. Ben de yavaştan kalktım ve takibe geri döndüm. Adamın iri kıyım elleri annemin belinden inmeye başladı yavaş yavaş, bir süre sonra göt loblarından birini avuçlamaktaydı. Ama nasıl avuçlamak, resmen milletin gözüne sokup nispet yapıyordu. Bir süre sonra siyah bir BMW’ye binip gaza bastılar, günün polisiye hikayesi de böylece sonlanmış oldu.

Düşünceli bir şekilde evin yolunu tuttum, sinirlerim bozulmuştu. Kaç gündür aklımdaki tek şey annemin orospuluklarıydı ve artık bunu düşünmekten yorulmaya başlamıştım. O an annem sırf parası var diye belki siki bile kalkmayan bir adamın altında inlemekteydi, bense o kadar azıp boşalamamaktan taşşaklarıma sancılar girmiş halde boş boş dolanmaktaydım.

Eve gittim, 31 çektim, yattım. Pek uyku tutmamıştı, bu yüzden geç saatte ve sersem bir halde kalktım. Annemin odasının içten kapalı olması dikkatimi çekti. Demek dün gece pek yorulmuş ki hala uyuyor, dedim. Sersemliği bir atınca önümde uzun ve boş bir pazar günü olduğunu farkettim.

Çay koydum, annemin kapısını çaldım, “Akşam oldu hadi” diyerek. Bir süre sonra banyoya girdi. O arada bir kaç dakika odasına bakma fırsatım oldu. Dün giydiği kıyafetler sağda solda dağınık halde durmaktaydılar, paramparça olmuş külotlu çorap dikkatimi çekti. Belli ki epey sert bir gece geçirmişti.

Söylene söylene mutfağa döndüm, kahvaltı hazırladım. Annemle oturduk, sessiz sessiz yemeye başladık. Düşünceliydi ve yorgundu ki çamaşırlarla transparan geceliğinden başka bir şey giymeye zahmet edememişti. “Beyimiz çok mu yordu seni? Hiç dermanın kalmamış.” diye sordum şakayla karışık. “İşine bak sen.” dedi. Elbette ki gecenin o saatlerinde sürten bir dulun ne halt edeceği belliydi, o yüzden masum kız ayağına yatmıyordu ama yine de oğluyla açık saçık muhabbetlere girmek istemediği belliydi.

“Ne geldi aklıma.” diye muhabbete girdim. “Bizimkiler turistlere ananı sikeyim diye küfrettiklerinde onlar da “Ya aslında ihtiyarı çok mutlu edersin” derlermiş.” Güldü. “Yani ihtiyaçların var, anlıyorum. Ama kendini bu hâle getirmene değer mi?” diye ağzımdaki baklayı çıkardım. “Hm, ne varmış halimde? Dur hatta şunu söyle, ne halde olsam hoşuna gidermiş?” diye sordu.

Aklıma skype karşılaşmamız geldi. O an işini para için değil de zevk için yapan bir kadın görmüştüm ekranda. “Sanki sevmediğin insanlarla takılıyorsun gibi geliyor. Belki daha adam gibi, seni hakeden insanlarla takılsan daha mutlu olursun?” dedim. Biraz düşündü, “Evet öyle ama biliyorsun ilişkiler sadece sevgiyle devam etmez. Mantık ve ekonomik durum da önemli, ben rahat edeceğimiz bir gelecek oluşturmaya da çalışıyorum.” Annem sanırım bir yanda eskortluk yaparken bir yandan da yamanacak birilerini arıyordu.

Sonra dışarı çıktım, akşama kadar vakit öldürüm akşamleyin de arkadaşlarla takılma niyetindeydim. Son zamanlarda takıldığım Cenk diye zengin bir tip vardı, bu grup seks planında da olan. Bir çaldırdım, akşama ev uygunsa bir şeyler içelim dedim. Bir apartman dairesinde tek kişi kalıyordu, ama cümbüş eksik olmazdı mekanda. “Ok, bizim çocuklar da toplanacak birazdan. Becerebilirsen bir hatun da getir.” dedi. Götüne girsin hatun, diye geçirdim aklımdan.

Hava kararmaya başladığında evine gitmiştim. Yazın başlarıydı daha, saati ordan hesap edin. Ben, Cenk, Murat diye eski bir dost bir de Erdal diye tanımadığım bir tip 4 kişiydik. Okul, iş, siyaset derken konu am göt olmuştu bir saatte. “Eee beyler,” diye başladı Cenk, “Bizim işe uygun bir karı buldunuz mu?” Murat sırıttı, “Lan iş dediğin basacaz parayı sikcez işte grup yaparım diyen en ucuzunu, aramalık ne var?” dedi gülerek. Kıro bir tipti Murat, ama aralarında en samimi arkadaşım olan da oydu.

“Nah en ucuzu. Hayalim lan bu benim, şöyle eti budu yerinde bi hatunu sike sike delirtmek. Piyasadaki en sağlam, en sınırsız karıyı istiyorum.” Murat “Anan var ya” ayarında bir şeyler geveledi. Burdaki geyik Cenk’in bekar annesinin tüm yılını Bodrum’da bir yazlıkta geçirmesiydi, çok takılırdık ona bu yüzden, ki kendisi de artık çok rahatsız olmuyordu. En sonunda Cenk patlar gibi oldu, “Siktir edin geyiği de bir baktım internetten, bütün mü kızlar çöp olur. Paso kondomsuz asla anal yok cimcif yok diyor. Lan neye para veriyoz lastik sikceksek orospu, götün yemiyosa bulaşma bu işe. Sanarsın radyasyon boşalıyoz.” Cenk söylenmeye devam ederken Erdal lafa girdi, “Abi öyle sınırsızım diyorsan ya en az 40 yaşında karı arıyacan ya da saplı sultan. Başka türlü çıtırlar okulun yurt parasını denkleştirmeye çalışıyorlar zaten, niye geleceğini riske atsın. Hem abi umrunda değil mi hastalık?” Sikinde değildi, “Bir kere yaşıyoz olum. Zaten 40 yaşından sonra yaşasan ne yaşamasan ne, e AIDS de bir 20 yıl yaşatmıyor mu? Sikimde değil.” 10 yıl bile yaşatmıyor aslında, diyecektim ama bu gruptan biri biraz erken ayrılsa dünyadan heralde kimse bir şey kaybetmezdi. Muhabbeti değiştirmeyi tercih ettim.

“İnternetten muhabbet ettiğim olgun bir hatun var beyler, bizzat gördüm fake de değil. Para için değil zevk için sikişiyor. Öyle tanımadan hayatta reel yapmıyor, ama hele bir güven oluşsun hiçbir sınırı yok. Geçen anlatıyor, bir adam türban taktırıp dolaştırmış sokaklarda bu da he demiş öyle azgın. Alın bir bakın.” Telefondan annemin müstehcen fotoğraflarını gösterdim millete, tepkilerini ölçüyordum. Erdal güldü, “Oğlum türban standart tarife bu aralar yapmayana kuruş koklatmıyorlar.” dedi. “Nerden biliyon lan gavat şu dediklerini duysalar Avrupa yakasının pezevenkbaşısı diyecekler. Ben beğendim hatunu bu arada, hani Cenk’in anasını aratmıyor.” Bir kahkaha attı Murat bu lafla. Şükür bu grupta annemi görmüş olan yoktu.

Erdal sözü aldı, “Abi bu aralar bütün hatunlar kapanıyor ya, türban da bir numaralı fetiş malzemesi oldu o yüzden. Mahalleden fotoğrafçı bir abi var, böyle eskortlara falan çok iş yapıyor. Ondan bizim bilgimiz de.” Bu fotoğraf işi ilgimi çekmişti, sordum: “Harbi eskortlardan iş çıkıyor muymuş o kadar?” Erdal gayet özgüvenli bir şekilde cevap verdi, “Abi iş çıkıyo ne demek, yazın düğün albümü neyse kışın da eskort ve masöz katalogu da o. Ekmek teknesi direkt.” Annemin sitedeki fotoğrafları aklıma gelmişti, demek ki bunları da bahsettiği gibi bir tip çekmişti.

Cenk de telefonumdan bakındıktan sonra yorumunu yaptı, “Dediğin gibi zevk için yapıyorsa işi süper. Para sikimde değil zaten. Vücut güzel, böyle ele avuca gelir gibi, boy da uzun at gibi. Yüzü belli olmuyor yalnız onu görmem lazım. Lan siktir et fotoğrafı, arka odada PC var aç chat’i göster pazar akşamı evdedir artık.” Aklıma güzel bi fikir gelmişti, “Beleşe olmaz Cenk’ciğim, bas bakalım iki yüz papeli belki açarım, sonra böyle taş gibi hatunu bensiz götürürsünüz içimde kalır” dedim. “Lan olum o zıkkımlandığın viski vergiler hariç yüz dolar zaten. Amaan sikeyim, tamam lan verecem götüne sokarsın artık göstersene sen şu orospuyu.” Murat’la İki sap PC’nin olduğu arka odaya geçtik, diğerleri de sigara içtikten sonra bize katıldılar. Biraz laf salatasından sonra 150 lira verdi Cenk bana, resmen annemin pezevenkliğini yapıyordum.

Bizim çocukların şansına, açıktı Skype. Selam yazdım, cevap kısa sürede geldi. “Kayıpsın, sizin sektör krizden etkilenmedi heralde” tarzı bir laf ettim. “Keşkeee, hiç kıpırtı yok. Dün bir adam vardı, siki işaret parmağım kadar bi o” dedi, birkaç gülücük yolladı. Adamın müşteri olduğunu öğrenmek içime su serpmişti.

Biraz muhabbetten sonra cam açalım mı dedim, “Yarım saat sabret bugün show var :)” diye cevap yazdı. “Nasıl yani?” diye yazdım, cevap şok ediciydi: “Sen yenisin tabi haberin yok. Pazar bir kaç arkadaş akşamları toplanır online show yaparız, biraz bahşiş de geliyo ama asıl güzel reklam oluyor, bi de zekvli hani”. Ben ne cevap yazacağımı düşünürken Cenk bağırdı, “Ooo sağlam orospuymuş ha! Utama sıkılma da yok!” dedi gülerek. “Demedim mi oğlum, piyasada böylesi yok diye? Maksat işin zevki diye?”

Biraz muhabbetten sonra yerli hatunların, çiftlerin ve ibnelerin bol bol takıldığı bir siteden profil linkini attı. Açtık, beklemeye başladık. Profilde daha önce görmediğim bir şey yoktu, o yüzden şovun da nasıl bir şey olacağını bilmiyordum. “Bir kaç arkadaş” derken kimlerden bahsettiğini merak ediyordum.

Derken kamera açıldı, şov başladı. Aynı oda, aynı yataktı arkaplan. Yalnız bunlar hariç her şey farklıydı.

Genç, bronz tenli, iri ve kaslı, bol kıllı kirli sakallı bir adam çerçevenin en solunda hizalanmıştı, uzun oturuyordu. Bir tek boxer vardı altında, esmer bir hatun da başı adamın bacaklarının üstüne gelecek şekilde sağa doğru boylu boyunca uzanmıştı. Gözlerinde swingercıların kullandığı maskelerden vardı, vücudunu yeşil renk, bol dekolteli, kısacık ve darca bir elbise sarmalamıştı. Moda ilkeleri gereği gece elbisesi diyebilirdik ama, geceleri böyle bir şeyi giyemeye cesaret edebilecek hatun bu memlekette evladiyelikti.

“Bizimki bu mu?” dedi çocuklardan biri. İlk anda ben de emin olamamıştım, ama yorumlarda “Aydan yok mu?” tarzı bir ton mesaj görünce anladım ki annem henüz orda değildi. “Yok be oğlum, o Aydan dedikleri işte benim dediğim. Bak herif de söyledi şimdi, duştaymış.” diye cevap verdim. Açıkçası bu herife baya kıllanmıştım.

Bahşişler verildikçe muhabbet açıksaçıklaştı, Bayhan dedikleri adam, boxer’ı çıkardı yavaşça, doğrusu sertleşmemiş haliyle bile epey büyüktü yarrağı. Yeşilli hatun, ki chat’te Zerrin diyorlardı, yavaş yavaş yalamaya başladı. O arada annem de pembece bir bornozla objektifin sol tarafında görüldü, o da bir maskeyle kapamıştı yüzünü. Kamerayı ayarladı, artık Bayhan ortadaydı, annem sol, diğeri de sağ tarafta aynı anda aynı herife hizmet ediyorlardı.

“Eee, nasılmış, dediğim kadar var mıymış? Bakın herifi ne biçim öpüyor, belli ne kadar azgın olduğu” dedim, annem hakikaten de bir kolunu boyuna atmış halde şehvetlice öpüyordu adamı. “Süper, bütün dediklerimi geri alıyorum harbi müthiş bir hatunmuş bu abi. Yalnız şu piçi çok kıslandım ne şanslı herif ha” dedi Cenk, Murat’ın cevap hazırdı: “Ne şanslısı amınakoyayım ya basmıştır parayı ya da pezevenktir zaten.” Erdal yine üstün bilgi hazinesinden demetler sunmadan edemedi: “Abi adam tarz, hem yarrağı da sağlam. Ya direkt jigolodur ya da dansçı masör tarzı bir şeydir bu. Olay para olsa bu biçim ateşli sevişirler mi hatunlar hem, adam bildiğin kral.” Hakkaten hem annem, hem de Zerrin adamı yiyip bitiriyorlardı. “Doğmadık ki anamızdan böyle bir yarrakla amınakoyayım.” dedi Murat, sonra da çıktı odadan. Arkasından Erdal da gitti. Benim de biraz kıskançlık damarım tutmuştu, moralim de bozulmuştu ama böyle bir manzarayı bir daha zor bulurdum. İzlemeye devam ettim.

Zerrin başını yarraktan kaldırdı, yan tarafa uzandı, bir yerlerden çıkardığı vibratörle bacaklarının arasını okşamaya başladı. Şimdi sakso sırası anneme gelmişti. Usta hareketlerle önce siki bir dilledi, sonra bir anda köküne kadar gırtlağına sokuverdi. Diğer hatun bu kadar derine alamamıştı yarrağı, ki annem gözlerini bile kırpmamıştı. Adam dahi şaşırmıştı duruma, zevkle beraber kafasını geriye doğru yatırmış halde, annemin kafasını sikine doğru bastırıyordu elleriyle. “Abi izninle ben dayanamayacağım, bir boşalmam lazım.” dedim, yavaş yavaş elimi eşofmanımın için soktum.

5 dakika geçti mi, bilmiyorum, adam annemin ağzına boşalmıştı. Diğer hatun kahkahayı bastı, belli ki Bayhan’ın bu kadar erken boşalmasını beklemiyordu. Annem kameraya yaklaştı, açtı ağzını, diliyle bembeyaz dölü seyircilere sunmaya başladı. Bir anda Zerrin de yaklaştı kameraya, ardından annemin dudaklarına yapışıverdi. Ağzızlarında o jigolonun dölleri, deli gibi öpüşüyorlardı, biz de Cenk’le deli gibi otuzbir çekiyorduk.

İlk seans bitmişti, birlikte sigara yaktılar. “Beyler kaçmayın, gece daha yeni başıyor.” dedi annem, görünüşe göre Bayhan annemi sırf ağzını sikip bırakmayacaktı. Cenk sonraki seansın başlamasına sabredemedi, attırmak üzere tuvalete geçti. Dakikalar sonra ben tek başıma annemin kendini siktirmesini merakla beklerken, diğer üçlü de muhtemelen annemi gerçekten sikmek için para hesabı yapıyorlardı.

Fazla sabretmem gerekmemişti, Bayhan’ın zaten inik hali bile iri siki aynı anda bir sağdan bir soldan dilleniverince, iki dakikada taş gibi olmuştu. Adam sırtüstü arkaya doğru uzandı, annem de adamın yarrağını içine almaya çok meraklıydı ki hevesle geçiverdi bornozunu bir köşeye atıp, artık maske hariç çırılçıplaktı. Narin elleriyle yarrağı önce bir tükürükledi, sonra da götü kameraya dönük halde amcığının derinliklerine doğru usulca yerleştiriverdi. “Oooooohhhh….” şeklinde derinden bir inleme sesi duyulmuştu, öyle bir yarraktı ki bu bırakın ileri geri yapmayı, irili ufaklu damarların nabzı bile sıradan bir kadını çıldırtmaya yeterdi.

Ama annem sıradan bir kadın değildi, onyıllık tecrübesini konuşturup bu anı her bir katılımcı için unutulmaz kılmak peşindeydi. Hızlı, ani hareketlerle hem bacaklarını kasıp yukarı-aşşağı hareket ediyordu, hem de belini ve kalçasını kasıp ileri geri hareket ediyordu. Her bir hareketinde armut götünün ve ince belinin uyumu gözlerimi alıyordu, artık annemin bedenine hayran hayran bakmaktan 31 çekme niyetimi unutmuştum.

Bir süre sonra siki çıkarmadan kameranın önüne dönüverdi annem, sesi de iniltilerden daha anlamlı olan şu kelimeleri sunmuştu seyircilerin kulağına: “Saat tutun çocuklar, bu herifin üstünde öyle bir tepineceğim ki 5 dakikada hem bu altındaki azmanı boşaltacağım, hem de kendim orgazm olacağım, yapamazsam bu maske çıkar!” dedi, izleyen saniyelerde chat tezahürat, iltifat, küfür ve bahşişlerle doluvermişti.

Annem önce gözlerini kapadı, derin bir nefes aldı. Sonra yavaş yavaş hızlanarak, koca yarrağın üzerinde kısa çaplı hareketler yapmaya başladı. Bir anda konsantre şekilde Bayhan’ı çıldırtırken, sağ eli yavaş yavaş klitorisine, sol eli de yavaş yavaş adamın taşşaklarına değdi. Öyle ustaca bir şekilde zevke getiriyordu ki adamı, arkadan gelen homurtular çok rahat duyuluyordu. İri ellerini annemin belinin iki tarafına bastırdı eleman, anlaşılan zevkin dorun noktasındaydı. Sonuç olarak saniyeler sonra boşalmıştı, anneminse önünde kendini orgazm etmesine rahatlıkla yetecek miktarda zaman vardı.

Ayağa dahi kalkamayacak kadar azmıştım o an, ki donumun içine boşalmıştım. Annemin amından akan dölleri diğer orospuya yalatmasını izlerken, bir anda uyku bastırdı. Boşalma sonrası pişmanlığın da etkisiyle, siteyi kapatırken hiç tereddüt etmemiştim. Tuvalete girdim, temizlendim, salona döndüm. O artık güzel olmuş kafayla, annemi sikme planlarını ve fantezilerini paylaşan bu üç tipin muhabbetlerinin nasıl hissettirdiğini de, artık siz bir zahmet hayal edin. Şöyle bir ipucu vereyim: gece sonunda aklımda beliren fikirler, bundan böyle annemin hizmetlerineden yararlanmak isteyenlere komisyonculuk yapmaya dairdi.

Bir cevap yazın