Komşumuz Güler Ablayla Maceram

http://16honeys.com/stories/lang/tr/read/xaxlxt/posts/542242.html

Merhaba. İlk hikayenin linki yukarıda. Kaldığım yerden devam ediyorum.

Güler Abla tuvaletten çıkıp yanıma geldi. Heyecandan yanaklarım karıncalanıyordu. Umarım uyumaz, umarım onu biraz daha karşımda görürüm diye içimden geçiriyordum. Geldi, bir bardak su içti. Kalbim yerinden çıkacaktı neredeyse. Yatmaya mı gidecek, yoksa sohbete devam mı edeceğiz?

– Geldim canım. Rakıları koysana bitmiş bardaklar.

İşte o an içim rahatladı. Hemen rakıları koydum, buz almak için dolaba gittim. Belki aletimin kalktığını görür diye ona dönüp biraz oyalandım. Normalde çok utanacağım bir durumdu ama az önce tuvalette gördüklerimin ve sarhoşluğun etkisiyle bunu yapabiliyordum. Ben de farkındaydım zaten bunun. Sabah bu etkinin biteceğini biliyordum ve sarhoşken, normalde yapamayacağım şeylerin heyecanını yaşamak istiyordum. Buzları da koydum ve muhabbete devam ettik.

Havadan sudan konuşuyorduk ama ben lafı cinselliğe nasıl getireceğimi bilemiyordum. Direk bir şeyler söyleyemezdim sonuçta karşımdaki Güler Abla’ ydı. Laf oraya yavaş yavaş, istemeden akmalıydı ama nasıl? Zaman geçtikçe geriliyordum kalkıp uyuyacak diye. O sırada, Güler Abla’ nın tuvalete giderken söylediği şey aklıma geldi.

– Abla bir şey soracağım. Niye Şahin Abi’ nin seni aldattığını düşünüyorsun, bir şey falan mı duydun?
– Yok canım da… Ne bileyim öyle düşünüyor insan. Pek ilgi göstermeyince bir de başka kadınlardan kocasının aldattığını duyunca şüphe ediyor insan.
– Yani evlilik sonuçta. Alışkanlık, iş, güç derken… Şahin Abi de klasik bir adam zaten sana öyle geliyordur.
– Hep böyle değildi ama işte değişiklik var. Yoksa odun olmasına bir şey demiyorum.
– Şahin Abi yapmaz ya. Çoluğunuz çocuğunuz var. Sana öyle geliyordur.
– Çocuktan sonra oldu zaten de neyse.
– Nasıl yani abla?
– Boşver boşver.

Burada neyi kastetmek istediğini biraz anlamıştım sanırım. Muhtemelen onunla birlikte olmuyordu Şahin efendi. Kadıncağız da onu aldattığını düşünüyordu. Acıma duygum bile ona olan arzumu artırıyordu o gece. Bardağı tutuşundan saçını toplayışına, gülümseyişinden konuşuşuna kadar her şey beni yükseltiyordu. Bir yandan da sabah utanacağım bir şeyler söylememek için kendimi kontrol altında tutmaya çalışıyordum. Ama o tuvaletteki sahne gözümün önünden gitmiyordu. Neden ben ordayken mastürbasyon yaptığını da düşünmeden duramıyordum. Ama sarhoşluk kafayı yavaşlatıyordu tabii.
Muhabbet benim sevgili durumuma geldi:

– Ee var mı sende bir şeyler. Facebook’ ta bi kızla fotoğraf paylaşıyordun geçen sene. Ne oldu bitti mi onunla?
– Bitti abla ya sorma.
– Niye bitti sen mi ayrıldın o mu?
– Valla o ayrıldı da zaten artık olacağı vardı onun.
– Kız baya güzeldi ama. Boylu poslu falan görünüyordu. Elinden kaçırmasaydın.
– Öyleydi öyleydi. Şimdi de biriyle konuşuyoruz ama bakalım olur gibi onunla.
– Göstersene fotoğrafını bi.
Telefondan kızın birkaç fotoğrafını gösterdim.
– Oo bu kız baya iyiymiş canım. Maşallah ay parçası gibi. Nasıl var mı oluru?
– Var var olur gibi gidiyor bununla.
– (gülümseyerek) Sen de Şahin Abin gibi olma da.
– Neyi var ki Şahin Abi’ nin onu bilmiyoruz hala.

Ben de gülümseyerek, şakayla karışık ağzını yokladım. Ama bu konuda ser verip sır vermeyecek gibiydi. Yine de şansımı deniyordum ben. O arada Özlem Abla mutfağa girdi. Tipi kaymıştı uykudan resmen. Tezgaha doğrulup iki bardak su içti. “Siz daha yatmadınız mı ayyaşlar?” deyip cevabını beklemeden Anıl’ ın odasına gitti tekrar, kapıyı kapattı. Aylarca uyur gibi bir tipi vardı zaten. Yalnız, Özlem Abla mutfağa girdiğinden itibaren bize bir sessizlik hakimdi. Söylediğim şeye cevap vermemişti Güler Abla. Ben konunun kapanmasını istediğini düşünmüştüm. Ama o Özlem Abla’ yı bekliyormuş. O kapıyı kapattığı an öne doğru eğilip, sesini biraz kısarak konuştu:

– Bak canım. Sen benim kardeşim gibisin çocukluğunu biliyorum. Yabancı değilsin sana anlatabilirim ama aramızda kalsın. Annene falan da sakın ha söyleme. Dedikodu olmasın.
– Söyle tabi abla benden laf çıkmaz.
– Bak şimdi canım. Sen de artık 20 yaşını geçtin biliyorsun bazı şeyleri. Evlenince sen de göreceksin evlilikte cinsellik önemlidir. İki kişi ne kadar eğlenebilirsin ki bütün gün? İşte cinsellik de tavla oynamak gibi eşler arasında bir eğlence. Ama Şahin Abin ne zamandır bana çok ilgisiz. Anıl doğduktan sonra da şüphe etmiştim ama o zaman hamilelik duygusallık falan geçiştirmiştim. Ondan sonra neredeyse hep öyle oldu. Bazı zamanlar oluyor ama aylarca ilgisiz kaldığı da oluyor. Kadın bunu yapsa anlarsın da erkek böyle olunca insan şüphe ediyor. Demek ki bu adam başka kadınlarla takılıyor diye düşünüyor insan. Ama bir açığını da bulamadım. Bilmiyorum işte durum böyle. Ama aramızda kalacak mutlaka bak söz ver.

– Söz söz söylemem tabi kimseye. Yani üzüldüm şimdi. Ben pek sanmıyorum Şahin Abi öyle biri değil ama
– Öyle deme bu erkek milletinden her şey beklenir. Şerefsiz adam…

Güler Abla ağlamaya başlamıştı. Onun o haline ben de üzüldüm gerçekten. Ben mutlu olduklarını sanıyordum, dışardan öyle görünüyordu. O an cinsellik aklımdan çıkmış, kadının o haline üzülüyordum. Oturduğu ikili koltuğa doğru gelip yanına oturdum. Koluma girip başını omzuma yasladı. Ağlaması durmuştu. Gözünü peçeteyle sildi. “Yaa işte erkekler böyle canım” dedi. Koluma girdiğinde göğsünün koluma değmesiyle acıma duygumun yerini yine arzum aldı. Farkında olmadan mı koluma değdirmişti yoksa farkında mıydı bunun? Hissediyordu mutlaka bana değdiğini ama benden şüphe etmeyeceği için dikkat etmemişti belki de. Bunu çok düşünemeden anın tadını çıkarıyordum. Nefes alıp verişini hissedebiliyordum göğsünün hareketinden.
Bir süre o şekilde kaldık. Konuşmaya da devam ediyorduk. Ara sıra kolumla ufak hareketler yapıyor, tadını çıkarıyordum. Göz ucuyla da, kolumla sıkışan göğsünün bluzdan taşan kısmını süzüyordum. Elini tutup penisime koyasım geliyordu. Bir an Güler Abla koluma iyice yapıştı. Neredeyse yarısı sıkışarak bluzun dışındaydı artık. Sütyenine rağmen ucunu bile hissediyordum artık. Gözlerini göremiyordum o haldeyken. Acaba o da benim kalkan aletime bakıyor muydu yoksa ben aile dostumuz, evli bir kadın hakkında böyle şeyler miydi düşünüyordum kendi kendime? Bu sorular zihnimi meşgul ederken Güler Abla omzumdan ayrıldı. “Şu üstümdekileri bir değiştireyim ya” dedi.

Yine aklımda aynı sorular… Acaba beni tahrik mi ediyordu yoksa gerçekten üstündekileri değiştirmek mi istiyordu? “Boşver abla oturuyoruz zaten birazdan yatarız değiştirme” dedim. Bunu neden söylediğimi bilmiyorum ama ala güzel anarım bu sözümü. “Çok sıcak ya ondan değiştireceğim. Veya neyse yabancı değilsin kardeşimsin, şu üstümdekini çıkarayım rahat otururum” dedi. Buna inanamadım. Kafam çok iyiydi de hayal mı kuruyordum acaba? Güler Abla az sonra yanımda sütyeniyle kalacaktı. Ama ben yanında olacağım için göremeyecektim. Karşısına direk geçsem de niyetimi anlayacaktı. “Ben bir tuvalete gideyim” deyip kalktım.
Tuvalete girdim, tam işimi bitirdim şortu çekerken bir ses duydum. Fayans zeminde çıplak ayakla yürürken çıkan ses gelmişti. Kapı sesi de gelmediğine göre bu Güler Abla’ ydı. Biraz bekledim. Anıl’ ın odasından başka o koridorda sadece tuvalet vardı ve oranın kapı sesi de gelmemişti. Az önce o tuvaletteyken yaptığım aklıma geldi. O da benim gibi anahtar deliğinden bana bakıyor olmasın? Bu düşünce bile beni azdırmaya yetmişti. Delikten bana bakıyor veya bakmıyor, ben onun beni izlediğini düşünerek penisimi çıkardım. Okşamaya başladım. Zaten bütün gece neredeyse hiç inmemişti. Boşalmak istemediğim için bir süre yavaş yavaş sıkıp gevşettim. Lavabo tam kapının önündeydi. Beni izliyorsa daha yakından görsün diye şortumu giymeden gidip elimi yıkadım uzun uzun. Sonra giyinip tekrar yanına gittim.

Aynı yerde, sütyeniyle oturuyordu. Ama bakışları değişmiş gibiydi veya bana öyle geliyordu. Ben de artık bakışlarımı sakınmıyordum. “Ne olacaksa olsun” diye düşündüm. Göğüslerine bakıyordum sık sık. Siyah, dantelli desteksiz bir sütyen giymişti. Artık bakışlarımı anlamıyor olamazdı. Ki anlıyormuş da zaten:
– İyi süzdün haa beni.
– Yok abla olur mu öyle şey? Karşımdasın öyle masaya falan bakıyorum nereye bakayım?
– Bak bak bir şey olmaz. Şahin bakmıyor zaten.
Güler Abla iyice kıvama gelmiş gibiydi. Zaten kafası da baya iyi olmuştu kelimeler ağzından tam çıkmıyordu.
– Şahin Abi bakmıyorsa kendi hatası abla.
– Ben sana bir şey diyeceğim.
– Söyle abla.
– Neyse boşver.
– Söyle söyle abla.
– Önce yanıma gel (gittim yanına). Ben seni tuvalette gördüm. Ama yanlışlıkla gördüm yani sen çıktın mı emin olamadım ben girecektim de. Anahtar deliğinden baktım sana. Biz az önce öyle şeyler konuştuk diye mi sen öyle oldun?
– Yani utandım şimdi. Ondan değil de sarhoşluktandır heralde. Yoksa abla diyorum yani sana.
Ben hala tedbiri elden bırakmıyordum. Yanlış bir şey söylemek, rezil olmak istemiyordum. Artık bana bakışı farklı geliyordu ama emin olamıyordum işte.
– Bir şey olmaz canım. Merak ettim ben sadece. Gençsin daha olabilir böyle şeyler. Bana bakman da normal utanmana gerek yok.
– Emin misin?
– Eminim yani gençsin merak ediyorsun tabii. Daha önce görmüş müydün sevgililerininkini falan?
– Valla ne yalan söyleyeyim gördüm.
– Vay çapkın. Nasıl peki sence vücudum doğru söyle? Aldatılmayı hakediyor muyum?
– Şahin Abi eğer aldatıyorsa aklı yoktur abla. Haketmiyorsun tabii ki.
– Canım?
– Efendim abla.
– Bu geceyi yarın unut tamam mı?
– Tamam abla bir şey yok zaten de unutacak.
– O zaman bunu da unutursun.

Bunu söyler söylemez elini sırtına götürdü. Sütyenini arkadan çözüp çıkardı. Artık ben de çok rahatlamıştım. Onun niyetini anladıktan sonra rahat hareket edebilirdim. Çocukluğumdan beri sadece eğildiğinde görebildiğim göğüsler şimdi tamamen karşımdaydı. Ve hayallerimin kadınıyla artık birlikte olacaktım. Sütyeni çıkardıktan sonra biraz gözlerime baktı. Elimi tutup göğüslerine götürdü ve gözlerini kapatıp kafasını geriye yasladı. Yıllardır özlemini duyduğum göğüsleri nazikçe okşuyordum. Diplerinden kaldırıp bırakıyor, sonra ucunda geziniyordum. Güler Abla şimdiden kafasını sağa sola atıyor, ince inlemeler çıkarıyordu. Sonra öpmeye başladım göğüslerini eğilip. Dilimi ucunda gezdiriyor, nefesimin sonuna kadar emiyordum. Bunu yaptığımda çok hoşuna gittiği belliydi. “Gel” diyebildi sadece fısıldayarak. Sütyenini ve bluzunu alıp yatak odasına çekti beni.

Odanın ışığını yaktı. Ben ondan hareket bekliyordum ki o yaptı zaten. Önce kendi şortunu ve çamasırını, sonra benimkini çıkardı. “O kadar hasretim ki buna” diyerek önümde eğildi. Dilini gezdirmeye başladı penisimin başımda. Dilini gezdirirken o mavi, zevkten kaymış gözleriyle bana bakıyordu. Aylardır sevişmediği her halinden belli oluyordu. Penisimi tamamen ağzına alıp çıkarmaya başlamıştı. Dudaklarını o kadar iyi ve ayarında sıkıyordu ki penisimdeki bir ağız değil vajina gibiydi. Neyse ki sarhoştum da boşalmam yakın değildi. Kafasından tutup ayağa kaldırdım. Gözlerimin içine bakarak “mahvet beni bu gece” dedi. Bu beni iyice azdırdı. Belinden tutup yatağa ittim. Bacaklarını ayırıp dilimi gezdirmeye başladım. Fazla gürültü çıkarmak istemiyordu ama kendini tutamıyordu muhtemelen. O Güler Abla’ nın, çocukluğumdan beri tanıdığım Güler Abla’ nın konuşmaları açlığını belli ediyordu.

– Çok yanlış yapıyoruz ama müthiş yalıyorsun.
– Aylardır buna hayvan gibi açım.

Ben onu yalarken titreyerek bir defa boşaldı. “ohh canım benim yala hadi” sözleri beni iyice hızlandırıyordu. O da bunu biliyordu ve beni bu şekilde coşturuyordu. Boşaldıktan sonra biraz daha yaladım ve üzerine doğruldum. Çok heyecanlı görünüyordu. Altıma alıp yavaşça içine girdim. Bağırmamak için ağzını kapatıyor, bir eliyle de sırtımı tırmalıyordu. Şahin Abi nasıl biriyle aldatıyordu ki, bu kadar ateşli bir kadınla yatmıyordu anlam veremedim. Ben gidip gelirken “sok, sok, daha sert, mahvet beni canım, ohh” diyerek destekliyordu.

Bir süre gidip geldikten sonra kaldırıp arkasına geçtim. Belinin kıvrımı bile insanı boşaltmaya yetebilirdi. Penisimi sırılsıklam vajinasına soktum. Artık sonuna kadar sokuyordum ve kimse duymasın diye kısık sesle çıkardığı inlemeler, ohlamalar eşliğinde hayalimi gerçekleştiriyordum. Uzun süredir ben de sevişmiyordum ve ikimizin ıslaklığı yatağı bile sırılsıklam ediyordu artık. Saçını tutup kafasını geriye çekerek hızlandım. “Geleyim mi?” diye sordum. “Gel canım gel, içime boşal hadi, hadi” diye inlemeye devam etti. Ben hızlandıkça o titriyordu. Belki de defalarca boşalmıştı. En sonunda “geliyorum” diyerek tam vajinasının kökünde boşaldım. Hayatımda hiç bu kadar akıttığımı hatırlamıyorum. Bir süre öyle kaldık. “Aramızda kalacak söz ver. Bir daha da yapmayalım. Çok güzeldi ama gören duyan olur. Sen benim kardeşimsin. Sadece bu gece ablanı doyurdun” diye tembihleyerek kendini temizledi. Onu öperek odadan çıktım ve salona uzandım. Sarhoşluğun da etkisiyle sızıp kaldım. Sonraki sabah uyandığımda Özlem Abla ile birlikte üçümüz kahvaltı yaptık. Gözlerimizi birbirimizden kaçırıyorduk. Zaten hemen sonra eve gittim.

Sonrasında Güler Abla ile birkaç kere daha birlikte olduk. Biri de çok kısa zaman önce oldu. Bunları da başka bir zaman anlatırım. Okuyanlara teşekkür ederim.

Bir cevap yazın