yol hikayesi

İstanbulda son üç yılda yağan kar yıllardır görülmemiş bir şeydi. Benim hikayem 2 yıl önce yolların kapandığı kışta yaşanmıştır.Evimle işyerimin arası bayağı uzak.Özel otomobilimle gidip geliyorum işe. O gün hava akşama doğru kötüleşmiş ve kar lapa lapa yağmaya başlamıştı. Ben    E-6 otobanını kullanıyorum. Aracımda zincir de var. o yüzden yol çıkmak için fazla acele etmedim. Günlerden Cuma idi ve trafik    her zamankinden beterdir nasılsa diye düşünüyordum. Saat 21:00 gibi ayrıldım işyerinden. Henüz otobana çıkmamıştım ki, yolun kenarına çekmiş bir araba    gördüm. Sürücüsü el işareti yapıp yardım istiyordu. Ben de gayri ihtiyari yavaşladım, arabamı sağa çektim. Yanıma geldi ve durumu anlattı. .    Zinciri yokmuş ve sürekli kaydığı için gidemiyormuş. Gideceğim yere kadar götürüp götüremeyeceğimi soruyordu. Hiç adetim değildir otostopçu almak. Ama bu karda kıyamette yolda kalmış kişi çok güzel sesi olan ,genç bir hatun olunca , ben de iyi bir yol arkadaşı    buldum diye sevindim ve “hadi atla” dedim. Kendi arabasını kilitledi ve arabama bindi. Klimam çalıştığı için arabanın içi gayet sıcaktı , ama o dışardan geldiği için üşüyordu. “Ufff amma soguk dedi, biraz daha beklesem donacaktım nerdeyse, iyiki durdunuz ” dedi. Ben de “merhaba adım Tamer” deyip elimi uzattım. Tuttuğum el gerçekten buz gibiydi. Arabayı hareket ettirdim ve yavaş yavaş ilerlemeye    başladık. O ısınmak için ellerini birbirine sürtüp duruyordu. Ben de elimi uzatıp sol elini kavradım ve “benim sıcak ellerimle ısınman daha kolaylaşır ” dedim, itiraz etmedi. ellerini avucumun içine alıp okşarcasına ısıtıyordum. Ama bu iş içimde başka şeylerin canlanmasına neden    oluyordu. Kendi kendime “bu akşam acaba bana büyük ikramiye isabet etmiş olabilirmi” diye soruyordum. Ben avuclarını oksadıkca o da kendinden    bahsediyordu. Bir şirkette pazarlama müdürü imiş. Kullandığı araba da şirketin arabasıymış ve “yarın bir şoför gönderir aldırırlar nasılsa” diyordu. Başındaki    bereyi çıkardığında kısa sarı saçlarını şöyle bir salladı, üstündeki sular benim yüzüme gelmişti. Özür dileyerek eliyle yüzümdeki damlaları silmeye çalışıyordu. Aradan 15-20 dk geçmişti ve artık birbirimiz hakkında bilmemiz gerektiği kadar şeyleri öğrenmiştik. “Isındın mı” diye sorduğumda, Sıcacık ellerim    sayesinde ellerinin ısındığını ama hala üşüyen yerleri olduğunu söyledi. Ben de ” ellerim emrinizde” deyip gülümsedim. O elimi bileğimden yakalayıp bacaklarının üstüne götürdü. Bacaklarım hala üşüyor dediğinde ben o nefis .    bacakları okşamaya başlamıştım bile. Üstündeki mantosunun düğmelerini açmış olduğundan ,    giyinmiş olduğu eteğinin hemen altından dizlerini okşuyordum. Ellerim yavaş yavaş yukarıya doğru çıkmaya başladığında, o da bana doğru yaklaşarak omuzuma yaslandı. Arabamız gayet yavaş gidiyordu ve bir elim direksiyonda, bir elim misafirimin bacakları arasında gidip geliyordu.Bu işin sonu nereye varacaktı .    diye düşünüyordum ki, birden trafiğin iyice yoğunlaştığını ve neredeyse duracak hale geldiğini gördüm. Aracı yavaşlattım ve biraz sonra tamamen durduk. Silecekler sürekli çalışıyordu, arabanın yan ve arka camları tamamen karla kaplıydı. Sağ şeritteydik ve yol tamamen durmuştu. El frenini çekip beklemeye başladık ama trafiğin açılacağı yok gibiydi.”Ya bu trafik hiç .    açılmazsa ne yaparız” diye sorduğumda. “Benim için farketmez” dedi, “Nasılsa    evde bekleyenim yok” Artık tamamen ısınmış olmalıydı ki, mantosunu çıkardı ve üzerindeki kırmızı gömleğiyle ve diz üstündeki eteğiyle kaldı. Artık nasılsa araba da hareket etmiyordu. Elimi omuzuna atıp kendime dogru çektim ve “Şu an benzinimiz var ve araba çalışıyor” dedim, “ama bu benzin sabaha kadar bizi idare etmeyebilir, benzin biterse soguktan donarız burda” dedim. “Gözlerimin içine bakarak, “Yok canım korkma ben seni ısıtırım”dedi. Ben şaşırmış gibi yaparak “Nasıl” diye sordum.Artık hareket etmediğimiz için, silecekleri de çalıştırmıyordum.Gömleğinin düğmelerini açarak, “uzat elini bak bunlar sıcacık” dedi. Ben de elimi uzatıp o dolgun memelerini avuçladım. “Beni sen ısıtacaksın ama sen üşümeyecekmisin” diye sorduğumda,    “Ben nasıl ısınacağımı biliyorum” diyerek, pantolonumun üstünden sikimi okşamaya başladı.Kapıları kilitledim içerden ve koltugunu iyice yatırdım. Eteğini beline dogru sıyırdım    ve kilotunun üstünden amını okşamaya başladım.”Hımm çok hızlısın” dedi. Ben de “İki saattir kağnı gibi gidiyorduk, biraz hızlanayım” dedim. Bacaklarını    tamamen açıp, elimin rahat harket etmesini sağlıyordu. Amını okşadıkça, gevşiyor, ikimizde yavaş yavaş seksin o vazgeçilmez hazzını duyuyorduk.Daha önce hiç arabada seks yapmamıştım. Kar yüzünden arabanın her tarafının kapalı olusu beni cesaretlendiriyordu. Partnerim ise sanırım bu konuda oldukça deneyimliydi.    Parmaklarım amının üstünde dolaştıkça, kilodunun ıslandığını farkettim. Kilodu yana sıyırıp, o sımsıcak amıyla ilk teması sağladığımda “Daha sert okşa” diye    emretti sanki. Parmağım amının dudaklarından içeri girdiğinde vıcık vıcık olmuş amı iyice açılmıştı. Parmağımla yukarı aşağı, gidip gelerek fırçalıyordum o    sulu amı. Ben sertleştikçe , o “çok güzel, biraz daha yukarı, şimdi aşağı” gibi komutlarla beni yönlendiriyordu.Sonunda orta parmağımı, amının derinliklerine doğru sokmaya başladım. Bacaklarını ön cama dogru kaldırmıstı ve parmagım dibine kadar girdi amının içine.Sokup çıkardıkça inlemeye    başlamıştı. Birazdan orgazm olacağı belliydi ve çok sürmedi, amının kasıldığını hissettim ve yavaşça bağırarak titremeye başladı. “Ohhh erkeğim, çok güzeldi” dedi. “Bugün bunları yaşayacağımı hiç düşünmemiştim” diyerek dudaklarıma yumuldu. Şimdi sıra bende diyerek fermuarımı açtı yavaşça, Ben de koltugumu    yatırdım ve rahat hareket etmesi için elimi koltugun arkasına attım. Elini pantolondan içeri atıp yarrağımı bulduğunda , benim ki zaten dimdik olmuştu bile. Sikimi fermuarın aralığından dışarı çıkardı, sonra burdan olmaz deyip, kemerimi çözüp, pantolonumu dizlerime kadar indirdi. Kendimi tamamen .    ona bırakmıştım. Uzandı ve sikimin başını öptü önce, sonra dilini çıkartıp yalamaya başladı ucunu. Avuçları taşaklarımdaydı, topları okşayıp duruyordu. Birden yarağımı dudaklarının arasına alıp, emmeye başladı, Ben sadece “oooohhh, çok güzel , devam et bebeğimmm” diyebiliyordum. Bir kaç saat önce arabama aldığım bu dişi, harika bir seks makinesi gibiydi. Dudakları yaptığı işi çok iyi biliyordu. Yarağımı yarısına kadar ağzına alıyor, ve diliyle ucuna darbeler atıyordu. Sonra tamamen gidip gelmeye başladı . Yarağım gırtlağına kadar giriyordu , sonra başını yavaşça    çekip, bir daha köklüyordu. “Ağzını sikmek harika bebeğim” diyordum sürekli.O kadar güzel siktiriyordu ki ağzını bende fazla dayanamadım ve “Geliyorum bebeğimmm” dedim. Ağzına fışkırdım. Yarağımın başını ağzından hiç çıkarmadan, gayet ustalıkla tüm döllerimi yuttu. Dİliyle ucunu yalayarak, tertemiz yaptı ve sonra ağzından çıkardı. Gülümseyen gözlerle “Nasıldım” diye sordu. Ben de dudaklarını dudaklarıma doğru çekerken” Harikasın tatlım” dedim. Kısa süren bir öpüşme faslından sonra, birer sigara yaktık. Üstümüzü toparladık. Ben arabadan .    çıkıp, yolun durumuna bir göz attım. Ama o meşhur yol    kapanma olayını yaşıyorduk. sabaha kadar açılmayacak bir yolda kalmıştık. Ama henüz ne olacağını tam manasıyla bilemiyorduk…Radyodan aldığımız bilgiyle, sevinsek mi,üzülsek mi diye birbirimize sorduk. Zira bizim bulunduğumuz bölgede yol tamamen kapanmış ve emniyet şeridi de araçlar tarafından tıkandığı için yardım    ekipleri gelemiyormuş.Vakit artık iyice geç olmustu ve sanırım biz burda sabahlayacaktık. “İstersen sen arka koltuga geç biraz uyu ” dedim. Nöbetleşe sabaha kadar kalırız diyerek , arkaya geçti, arabanın içi hala sıcaktı. O arka koltuğa uzandı, ben de kendi koltugumu    biraz daha yatırarak gözlerim açık düşünüyordum… “Yol açılırsa , hatunu alıp evime götürecektim, ama yol açılmazsa , bu hatunu burda    , arabada mutlaka sikecektim. Bunu benim istediğim kadar , şu sarışın afetin de istediğini biliyordum” “Nerde oturuyorsun” diye sordugumda    “Levent`te” dedi. “Senin ev yakınmış, burdan kurtulursak, senin misafirin olurum bu gece ” dediğimde. “Ahhh dedi burdan bir kurtulsak, seni sabaha kadar misafir ederim seve seve .Hem de öyle bir ağırlarım ki, Her gece kar yağsın diye dua edersin.    Ama ya kurtulamazsak , sen beni arabanda en iyi biçimde ağırlayabilecekmisin” dedi. Ben de göğsümü gere gere, “Tabi” dedim, “Türk misafirperverliğini sana gösteririm” O ise hınzırca gülümseyerek, “O halde neden şimdi göstermeye başlamıyorsun” dediğinde , ben arabadan inip arka kapıdan içeri girmiştim bile. O daracık yerde çılgınca sevişmeye başladık. Etli dudakları dudaklarımı emiyor, ben kısa saçlarının açık bıraktığı ensesini öpüyor, emiyor, gerdanında ve boynunda geziyordum. Sonunda gömleğinin bütün düğmelerini açarak, sütyenini çıkardım ve o dimdik olmuş dolgun memeleri    ağzıma aldım, Sol memesi ağzımın içinde sakız gibi çiğnenirken, sağ memesi avucumda okşanıyordu. Elleri saçlarımda geziniyor ve dudaklarımı dilediği yerlerde    gezdirmemi sağlıyordu. Sırayla iki memesini de emip, ısırmaya başladım. Emdiğim meme uçları morarmaya başlamıştı bile. Ben bu daracık yerde amını yalamanın peşindeydim şu an. Yüzünü yan cama dogru dayayarak, domalttım. .    Bir dizi koltukta, diğeri ise ön koltukla, arka koltuğun arasındaydı. Arkadan dudaklarımı uzatıp, götünün yarığını yalamaya başladım önce, sonra daha aşağıya inip biraz önce parmağımın dolaştığı amını dilimle gezmeye başladım,    Amı sel gibi akıyordu, Suları dilimle yalayıp içiyordum, artık ağzından sadece inlemeler duyuluyordu. Ben amını yaladıkça, o götünü çalkalıyor ve o çalkaladıkça ben dilimi amına sokup, o harika ıslak ve pembeleşmiş amı, dilimle sikiyordum. Ara sıra amından çekip dilimi, göt deliğini ıslatıyor ve parmagımı o daracık deliğe bastırıyordum. O hiç bir şeye itiraz etmiyor du sanırım her türlü birleşmeye razıydı.    Dudaklarımla amının dudaklarını hapsedip emmeye başladığımda, artık dayanacak gücü kalmamış olacak ki “Sik beni hadiii,” diye yavaşça inledi. beni en    çok tahrik eden söz dür bu. hemen dizlerimin üstüne dogrulup, Arkasına yerleştim. Tavana carpmamak için mecburen üstüne uzandım ve yarağımı amının dudakları arasına yerleştirdim. Ellerimi memelerine götürüp okşamaya başladığımda “Soook, belime kadar sok erkeğimmm” dedi. ben de başını amının dudaklarından .    içeri sokmaya başladım, Biraz girdikten sonra, birden yüklenip, taşaklarıma kadar soktum, o sımsıcak amına. Ohhhhhhhhhh diye inledi. Sonra gidip gelmeye başladım . Soktukça daha çok sok diye bağırıyordu. Gittikçe hızlanmaya başladım, O da elinden geldiğince bana karşılık veriyor, götünü geriye ittirerek, taşaklarıma kadar amının içine alıyordu beni. Artık damarlarım zonklamaya başlamıştı. Beynimden belime dogru bir şeyler hücüm ediyordu sanki, İyice hızlanmış ve ıslak ama her giriş çıkışta şaaakkk şaaakkk diye öttürüyordum…Geliyorummm dediğimde, “lütfen biraz daha sabret, ben de çok yakınım” dedi. Elimden geldiğince sabredeğim tabi, ama ne kadar başaracagım bilemem. Kendimi tutmaya çalışarak gidip gelmeye devam ettim… Ve birden altımdaki şehvetli dişinin kasıldığını ve sikimi amıyla hapsettiğini hissettim. Ohhhhh, ben de kendimi bıraktım. Tüm döllerimi amına akıttım… İkimizde o daracık yerde öylece kaldık. Nefes nefeseydik..İçersini sis kaplamıştı sanki. İki yorgun beden, birbizirimizden zorla ayrıldık. Dudaklarından öpüp, “Sen harika bir    dişisin” dedim. O da aynı şekilde karşılık verip, “her gece bu yoldan mı geçersin, bilseydim her gece senin arabana otostop    çekerdim” dedi. O gece sabaha kadar bir daha sikişmedik. Sadece arasıra öpüştük,koklaştık, elleştik… Birbirimize anlatacak o kadar çok şeyimiz vardı ki… sabaha doğru karayollarının araçları gelip yolu açtığında , ikimizde uyumak üzereydik. Yol açıldığında, “Şimdi sıra sende ” dedim. “Bakalım .    sen nasıl misafirperversin” “Memnuniyetle” dedi… Bir daha ki sefere onun evinde sabahtan akşama kadar nasıl misafir olduğumu anlatacağım…Sevgiyle kalın. TamerGönderen: DarbeliMatkap
Canli sikiş sohbeti yapmak için beni araya bilirsiniz. 00 237 800 00 66

Bir cevap yazın