İlk Yaşadığım Seks Deneyimi

Selamlar, size anlatacağım hikaye Liseden beri devam etmekte. Adım Demir, yaşıtlarıma göre hep uzun boylu ve kalıplı oldum. 1.92 boyunda, basketbol oynayan bir gencim. Yakışıklı sayılabilcek bir tipim var, kızlarla da aram gayet iyi. Özelliklede Lisenin ilk yıllarında oldukça çapkın bir ergen oldum, sinemada sevgililerimle hayvanlar gibi yiyişip öpüşmemize rağmen, kızlar daha ileri gitmediler. Ben de hiçbirini zorlamadım. Üst katımızda, orta yaşlı, taş gibi kalçaları olan, gerçekten her erkeğin başını döndürebilecek bir dul yaşıyordu, ismi Nurhan. Nurhan abla 40 yaşlarında olmasına rağmen, vücudu gerçekten etkileyiciydi. Ben de etkileniyordum tabiki, ama asla saygısızlık etmiyordum, zar zor olsada o göğüslerinden ve kalçalarından bakışlarımı alıyordum. Tam bir Sexy Mature yani. Bir yaz günü, Nurhan ablayla markette karşılaştık, alışveriş yapmıştı. Eve kadar poşetleri taşımasına yardım ettim, kapısının önünde bıraktım. Elime biraz para sıkıştırıp, yanaklarımı öptü ve teşekkür etti. Sonra alt kata, evimize indim. Zili çaldım, annemler evde yoktu. Nasıl da sıkışmıştım, ama anahtarım yoktu ve annemleri bekleyecek halde de değildim. Nurhan ablaya çıktım, durumu anlattım, WC’yi kullanmak için müsade istedim. Beni içeri buyur etti. Kendisi de duşa girmek için hazırlanıyormuş, banyodaki WC’yi kullanabileceğimi söyledi… Banyoya girer girmez gözüme ilk çarpan, duşakabinin hemen yanında duran çamaşır makinesinin üzerindeki dantelli kırmızı Tanga-Sütyen takımıydı. İşerken tangasını elime alıp bakmaya başlamıştım. Nurhan ablayı o iç çamaşırlarıyla düşününce, benim ufaklıkta hareketlenme olmuştu. Neyse ben işimi halledip çıktım banyodan. Nurhan ablaya seslenerek teşekkür ettim ve gitmek için dış kapıya yöneldim. Nurhan Abla içerden geldi, “İstersen annenler gelene kadar salonda bekle, kapıda kalma.” dedi. Ben rahatsız etmek istemediğimi söyleyerek çıkmak için ısrar etsemde, “Hadi ama utanma, geç içeriye!” diyerek beni salona bildiğiniz sürükledi. Bende fazla karşı koymadım, oturdum kanepeye. Nurhan Abla mutfağa gidip çay koydu. “Nurhan abla ben seni meşgul etmeyeyim, işin varsa yap, ben gideyim.” dedim. “Aaa nereye? Bak çay da koydum, kendi evinmiş gibi otur. Ben duşa girecem zaten, 10-15 dakikaya çıkarım.” dedi. “Tamam Nurhan abla.” dedim, ama nedense çok utanıyordum. Bana Televizyonu da açtı ve o güzel kalçalarını kıvırta kıvırta banyoya girdi. O duştayken ben Televizyon seyrettim. Arada bir bizim evi arıyordum, annem geldi mi diye. Neyse 15-20 dakika sonra Nurhan Abla duştan çıktı, pembe bornozu içinde tam bir seks tanrıçası gibiydi. “Yaa Demir, hava çok sıcak, yanında bornozla otursam olur mu, senin için sakıncası var mı?” diye sordu. “Tabi otur abla, burası senin evin, ben artık gideyim…” dedim. Aslında aklımdan bin türlü şeytanlıklar geçiyordu, ama sonuçta benden kaç yaş büyüktü. “Yok tatlım saçmalama, otur, bornozumdan rahatsız olduysan üzerimi giyinebilirim.” dedi. “Yok Nurhan abla, ne rahatsızlığı…” dedim. “Peki!” deyip geçti karşıma oturdu. Ben kaçamak bakışlarla, bornozundan kısmen görünen bacaklarına ve göğüslerine bakıyordum, dayanamıyordum çünkü. Yarağım kazık gibi olmuştu ve patlamak üzereydi. Şeytan diyordu ki, çıkar üstünden bornozunu, şuracıkta bağırta bağırta becer. Saldırmamak için zor tutuyordum kendimi… Muhabbet etmeye başladık, okul falan filan derken konu kızlara ve kızlarla ilişkilerime geldi. Biraz muhabbet ettikten sonra ben artık rahat bırakmıştım kendimi, ne var ne yok anlatıyordum. Nurhan abla, “Demir biliyor musun, yanlızlık çok zor…” diye konuşmaya başlayınca, ben anlamıştım artık olayın nereye gideceğini. Bende hafiften yavşamaya başladım, “Anlıyorum Nurhan abla, üstelik dulsun, yalnızlık senin için çok daha zor olmalı…” dediğimde artık ok yaydan çıkmıştı resmen. Nurhan abla, “Ahhh ah, onu gel bana sor!” diyerek derin bir nefes aldı, bacak bacak üstüne attı. Bornozu kasıklarına kadar sıyrılmıştı, benim baldırlarına baktığımı farkettiği halde bornozunu örtmemişti. Ben artık iyice kendimden geçtim ve acaba biraz daha fazlasını görebilirmiyim diye umutlanıyordum… Çayları doldurmak için hafifçe öne eğildiğinde göğüsleri nerdeyse tamamen görünecekti. Bakışlarımın göğüslerine odaklandığını farkedip, “Bak Demir, bir dul kadın için en zor şey erkeksizliktir. Anlıyormusun? Seninle açık konuşmamı ister misin?” dedi. Ben sadece kafamı sallayabildim. “Bak hayatım, ergenlikte olduğunu biliyorum. Bu döneminde ne kadar azgın olduğunu da biliyorum. Bu kadar yürekli bir şekilde söylememin nedeni, ne kadar zor durumda olduğumu anlaman için. İstersen burdan çıkıp gidebilirsin, ama lütfen burda konuştuklarımız burda kalsın. Ben cinsel arzularımı tatmin edecek bir erkek arıyorum. Eminim sen de kızlar hakkında böyle düşünüyorsun. Eğer istersen birbirimizi tatmin edebiliriz. Burada olan burada kalır, sen yine kızlarla çıkmana devam edersin! Yeterince açık konuştum mu?” dedi. Bu kadar açık sözlü olması o kadar şaşırttı ki beni, resmen şoktaydım, ellerim ayaklarım titriyordu heyecandan, “Nurhan abla deliriyorum senin için!” diyebildim sadece. “Bunu bildiğim için özellikle bu şekilde açık sözlü konuşuyorum. Hiçbir şey için zorlamıyorum seni, sadece aradığım benim cinsel arzularımı tatmin edebilecek bir erkek. Bunu bir Jigolo ile de yapabilirim, ama anla işte, güven meselesi çok önemli. Hem Jigoloya vereceğim parayı sana veririm! Anlaştık mı yakışıklım?”

Bir cevap yazın